35
yaşındaki bir tenisçinin bir Grand Slam turnuvasında çeyrek finale
yükselmesi bizatihi büyük bir başarı. Tommy Haas'ın
bunu yapış şekli ise bana sorarsanız daha da hayret edilecek cinsten. John Isner'a karşı 13. maç puanının ardından
kazanabildiği beş setlik muazzam düellonun teri soğumadan Mikhail
Youzhny gibi bir oyuncuyu 6-1 / 6-1 / 6-3'le evire çevire yenmesi kendisinin kalitesi hakkında yeterince şey söylüyor. Ne var ki Alman raket, bu kaliteye yaraşır bir kariyere bir türlü sahip olamadı.
1996'da
profesyonelliğe adımını atan Haas, üç yıl sonra ilk ATP şampiyonluğunu elde edip Avustralya Açık'ta da yarı
finale çıktığında geleceğin en büyük yıldızlarından
biri olarak gösteriliyordu. 2000 sezonunu kupasız tamamlayan yetenekli tenisçi, o sene Sidney'de düzenlenen Olimpiyat Oyunları'nın finalinde Yevgeny
Kafelnikov'a beş setlik bir maçın ardından yenilecek ve altın madalyayı
kıl payı kaçıracaktı. Yıldız isim, ertesi sene kariyerinin ilk Masters zaferine Stuttgart'ta ulaşırken müzesine dört kupa daha ekliyordu.
Her Şeyin Başladığı ve Bittiği Yıl: 2002
Peş peşe aldığı başarılı sonuçlar Haas'ı 13 Mayıs 2002
tarihinde açıklanan dünya sıralamasında 2 numaraya taşıyacaktı.
Ne var ki Alman raket, işte tam da bu sırada ailesinin geçirdiği bir trafik kazasıyla sarsıldı. Babasını komaya sokan bu trajik olay yüzünden çok daha büyük başarılara yelken açtığı bir dönemde kariyerini ikinci
plana atmak zorunda kalan Haas, bu da yetmezmiş gibi bir de
omzundan ağır bir sakatlık geçirdi. 2003 sezonunu pas geçen yetenekli oyuncu, Şubat 2004'te yeniden raket sallamaya başladığında
ise artık dünya klasmanının dışındaydı.
Almanların Boris
Becker-Michael Stich ikilisinden sonra gördüğü en büyük yıldız olan
Haas, yukarıda bahsettiğimiz çalkantılı sürece gelene kadar Andy Roddick'e 3-0, Jim Courier'a 2-0, Roger Federer ve Marat Safin'e de 2-1'lik bir üstünlük kurmuştu. O vakitler gelmiş geçmiş en büyük oyuncu
olarak kabul gören Pete Sampras ile olan maç kaydı ise 5-5'ti.
Haas, her ne
kadar potansiyelinin karşılığını alamamış bir oyuncu olarak kalsa da kariyerinin ikinci döneminde de güçlü servisleri, vuruş çeşitliliği, muazzam
backhand'i ve kortun her noktasını kullanabilmesiyle büyük
oyuncuların başına bela açmaya devam etti. Çim zeminde Novak Djokovic ve
Roger Federer'i yenerek kupalar kaldıran eski 2
numara, 2009 Roland Garros dördüncü turunda ise neredeyse tenis tarihini
değiştiriyordu. O turnuvada şampiyonluğa ulaşarak kariyer slam'ini tamamlayan Federer karşısında
ilk iki seti alan Haas, üçüncü sette de 4-3 öndeyken yakaladığı servis kırma puanını değerlendirebilseydi servislerini maç için kullanacaktı ama olmadı.
Veteran raket, an itibarı ile dört büyük
turnuvada da çeyrek final gören az sayıdaki tenisçiden biri. Kariyeri formunun zirvesindeyken mahvolsa da klası hâlâ yerinde.