17 Nisan 2014

Çölde Vaha Gibi: Çağla Büyükakçay

  
 Eğer düzensizliğin düzen olduğu ve kötünün iyiye her daim galebe çaldığı bir ülkede yaşıyorsanız nefes alabileceğiniz alanlar ararsınız. İşte Çağla Büyükakçay'ın son dönemde elde ettiği tarihi başarılar tam da bu ihtiyacı karşılıyor.

 Bugüne kadar hep sıralamada yükselme haberlerini verdik Çağla'nın. Kendisine ait Türkiye rekorlarını neredeyse her pazartesi günü biraz daha geliştiren milli raket, bir süredir Grand Slam tenisçisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyordu. Artık WTA Turu'nda da rüştünü ispatlaması gerekiyordu ki bu hafta katıldığı Malezya Açık'ta bunu da başardı rekortmen tenisçimiz.

 Başkent Kuala Lumpur'un ev sahipliği yaptığı turnuvanın ilk turunda Japonların ünlü veteran tenisçisi Kimiko Date-Krumm'u ilk sette 5-3 öndeyken rakibinin maçtan çekilmesiyle dize getiren Çağla, bugün çıktığı ikinci tur mücadelesini de kazanarak çeyrek finale yükseldi ve bir Türk tenisçinin WTA turnuvalarında şimdiye dek elde ettiği en iyi dereceye ulaştı. Hatırlatmak gerekirse Türkiye'nin bu hafta başına kadar WTA Turu'nda yalnızca bir ana tablo galibiyeti vardı. O da 2009 İstanbul Cup'ta bir başka gurur kaynağımız Pemra Özgen'den gelmişti.

 Çağla'nın aldığı galibiyetler, kariyerinin bundan sonraki bölümü için de heyecan verici. Zaten bu turnuvadan cebine koyduğu 60 puan, kendisinin 
dünya sıralamasında ciddi bir sıçrama yapmasını sağlayacaktır. Fakat Çağla adına asıl büyük kazanımın iyice artan öz güveni olduğunu düşünüyorum.

 Yıllardır hep bu tip başarıların hayalini kurduk tenisseverler olarak. Benim internet medyasında çalışmaya başladığım dönemde oyuncularımızın şu anda ulaştıkları noktalar hayal bile edilemiyordu. Junior seviyesinde müthiş başarıların altına imza koyan İpek Soylu gibi alttan gelen nice genç oyuncuyla birlikte eminim ki bu çıta çok daha yükseklere taşınacaktır.

5 Nisan 2014

Sharapova'nın İç Karartan Falı

  
 Maria Sharapova hayranları olarak bir süredir mutsuz ve umutsuz olduğumuz doğrudur. Sezonun bu bölümüne kadar oynadığı maçları seyrettikten sonra artık kendisinden Serena Williams'ı yenmesini beklemiyorum. Çünkü yeni antrenörü Sven Groeneveld de Masha'nın tenisini bir adım ileri götüremedi. Şu andan itibaren Rus yıldız için tek dileğim kazanabildiği kadar turnuva kazanmasıdır. Bu turnuvaların birkaçı da Grand Slam olursa ne âlâ! Gelgelelim bu son yazdığımın gerçekleşme ihtimali şimdilik çok düşük. 

 Açıklanan son dünya klasmanında dokuz numaraya kadar geriledi Sharapova. Geçirdiği sakatlık sonrası yeniden form tutmaya çalışırken bir önceki sezon elde ettiği yüksek puanları koruyamadı. Önümüzdeki toprak kort sezonunda da puan kayıplarına yenileri eklenebilir. Zira bu süreçte de korunması gereken iki tur şampiyonluğu ve bir Grand Slam finali var.

 Masha'nın hâlihazırda kazanma ihtimalinin en yüksek olduğu Grand Slam, son iki yılda bir kez şampiyon olup bir kez de final oynadığı Roland Garros gibi görünüyor. Ancak sıralamada her an ilk 10'un dışına çıkma tehlikesiyle karşı karşıya olan Rus yıldızın Paris'te kötü bir kura çekmesi son derece olası. Kendisi, diğer üç büyük turnuva için de doğal favorilerden biri ama buralarda mutlu sona ulaşabilmek için hem en iyi tenisini oynamak hem de Serena'dan kaçınmak zorunda.