7 Şubat 2017

Tenisin Açmazı: Bahis Şikesi


 Şike, günümüz tenisinin yüzleşmekte olduğu en büyük problem. Özellikle bahis endüstrisinin önü alınamaz bir şekilde büyümesi, şikeyi bu spor için dopingden bile daha büyük bir tehlike hâline getirdi. Nitekim geçtiğimiz yılki Avustralya Açık sırasında İngilizlerin dünyaca ünlü medya kuruluşu BBC tarafından servis edilen bilgiler, tenisin en prestijli turnuvası olan Wimbledon'ın dahi şüpheli turnuvalar arasında yer aldığını ortaya koydu.

 Son dönemlerde ortaya çıkan şike vakalarının istisnasız hepsinin bahisle doğrudan bağlantısı var. Bu da bizleri teniste şikeye bulaşan isimlerin genellikle geçim sıkıntısını iliklerine kadar hisseden alt seviye oyuncular olduğu sonucuna götürüyor. Zira hâli vakti fazlasıyla yerinde olan elit tenisçilerin böylesi kirli işlere tevessül etmeleri akıl kârı değil.

 Daha mütevazı kariyerlere sahip raket emekçilerinin muzdarip oldukları geçim sıkıntısının temelinde ise sponsor bulamamaları yatıyor. Bizzat kendi sporcularımızdan da sıklıkla işittiğimiz bu problem, özellikle dünya sıralamasında ilk 100'ün dışında yer alan oyuncular için ciddi bir mali külfete sebebiyet veriyor. Çünkü bu skaladaki raketlerin yıllık turnuva programlarının çok büyük bir bölümünü ITF turnuvaları oluşturuyor ve buralarda dağıtılan para ödülleri de çoğu zaman otel, uçak ve ekipman masraflarının karşılanmasına yetmiyor. Hele arkanızda federasyon desteği de yoksa tenisi ancak hobi olarak icra edebiliyorsunuz. Bu durumda da bazı oyuncular amiyane tabirle yollarını bulabilmek adına şeytana uyuyor ve kendilerini bir anda yasa dışı bahis şebekelerinin içinde buluyor.

 Geçtiğimiz sezon 51 hafta boyunca ITF turnuvalarına ev sahipliği yapan Türkiye hâliyle şike vakalarının en çok cereyan ettiği ülkelerden biri. Ancak şikeyle olan münasebetimiz işin mekan boyutuyla sınırlı değil. Öyle ki henüz birkaç ay evvel iki uluslararası hakemimiz ömür boyu men cezası aldı bu suçtan. 

 Oyunun ruhuna kasteden şike belasından kısmen de olsa kurtulabilmek içinse düşük profilli turnuvaların para ödülünü arttırmak gerekiyor. Peki kimsenin ilgisini çekmeyen ve dolayısıyla televizyon faktörünün devre dışı kaldığı bu organizasyonlara nasıl mali kaynak yaratılabilir? İşte alın size 100 puanlık bir sınav sorusu!

Hiç yorum yok: