Öncelikle şunun altını çizelim: Teniste erkek ve kadın sporcuların katıldıkları turnuvalardan aynı parayı kazanması gibi bir durum söz konusu değil. Nitekim ATP Turu'ndaki turnuvaların %90'ından fazlası, WTA Turu'ndaki muadillerine göre daha çok para ödülü dağıtıyor. Birilerinin sürekli şikayet ettiği eşit para ödülü uygulaması ise her iki tur için aynı seviyeye sahip olan ve erkek ve kadınların eş zamanlı olarak oynadıkları turnuvalarda geçerli. Bunlar da dört Grand Slam ve birkaç 1000 puanlık organizasyondan ibaret.
Seyircilerin aynı biletle hem erkek hem de kadın maçlarını izleyebildiği, dolayısıyla gelirin ortaklaşa üretildiği turnuvalarda dağıtılan para ödülünün eşit olmasından daha doğal bir durum yok. Buna karşı çıkanlar ise maçları daha çok izlendiği için erkek tenisçilerin havuza daha çok para getirdiğini ve bu nedenle kadınlardan daha fazla kazanmaları gerektiğini öne sürmekte.
Erkek tenisinin son yıllarda kalite ve rekabet açısından kadın tenisinin önünde olduğu su götürmez bir gerçek. Ancak bu üstünlük, dönemsel olduğundan ileride pekala el değiştirebilir. Nitekim milenyumun başında da WTA Turu, ATP Turu'na göre çok daha ilgi çekiciydi. Ayrıca ATP'nin şu anki cazibesinin neredeyse tamamını Roger Federer, Rafael Nadal ve Novak Djokovic gibi üç istisnai sporcuya borçlu olduğunu unutmamak gerekir. Yeni nesil tenisçiler, en genci 35 yaşında olan bu üçlüden yıllardır bayrağı devralamıyor. Dolayısıyla söz konusu isimlerin emekliliğinin ardından ATP'nin bütün büyüsünü kaybetmesi ve dengenin WTA lehine değişmesi son derece olası.
Öte yandan bir tenis maçının izlenme oranı, yalnızca korta çıkan oyuncuların kariyerlerine bağlı bir durum değil. Karşılaşmanın tenis tarihi açısından önemi, korttaki isimlerin şöhreti veya turnuvanın düzenlendiği ülkenin vatandaşı olup olmamaları gibi pek çok reyting faktörü mevcut. Kısacası elimizde kimin ne kadar çok para kazandırdığını somut bir şekilde ölçecek ve buna göre ödül taksimi yapacak bir sistem yok.
Eşit para ödülü karşıtları tarafından en çok kullanılan argümanlardan biri de Grand Slam turnuvalarında erkek maçlarının beş, kadın maçlarının ise üç set üzerinden oynanması. Ne var ki tenis, korttaki mesai saatinize göre ücretlendirildiğiniz bir spor değil.
Sonuç olarak ATP ve WTA turları nezdinde aynı seviyeye sahip olan ve erkeklerle kadınların eş zamanlı olarak oynadıkları turnuvalarda para ödüllerinin eşit dağıtılması en doğrusudur. Bu noktada belirleyici unsur, katma değerin erkek ve kadın tenisçiler tarafından birlikte üretilmesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder