9 Kasım 2017

Milano'da Tenis Dinamitleniyor


 Bir önceki yazımızda tamamı ile ticari bir maksatla tertiplendiğini belirttiğimiz ATP Next Generation Finalleri Milano'da salı günü oynanan maçlarla resmen başladı. Turnuvanın oyuncular kadar olmasa bile gazetecileri de ciddi manada zorladığını düşünüyorum. Zira dört oyun üzerinden oynanan setler, farzımuhal 6-4, 6-3, 6-2 şeklinde skor yazmaya alışmış tenis habercileri için kolay olmasa gerek. Ne var ki setlerin kısaltılması en büyük darbeyi tenisçiler ya da gazetecilere değil, bizzat oyunun kendisine vuruyor aslında. Bunun yanında çiftlerdeki gibi 40-40'tan sonra karar puanının kullanılıyor olması da tenisin içini tamamı ile boşaltıyor. Çünkü bu uygulamalar, tenisi tenis yapan en önemli unsurlardan biri olan skor sistemini neredeyse lağvediyor.

 Teniste kullanılan skor sisteminin bu oyuna kattığı en büyük güzellik, geride olan oyuncuya o anki durum ne olursa olsun maça ortak olabilme şansı sunmasıdır. Bu da seyirci açısından maçın heyecanını her daim diri tutar. Siz setleri altı yerine dört oyun üzerinden oynattığınız vakit belki maç sürelerini kısaltarak televizyon kanallarına yaranacağınızı düşünebilirsiniz ancak günün sonunda yapacağınız tek şey, oyunun heyecanını törpüleyerek hem özünü hem de izlenilirliğini baltalamak olacaktır.

 Oyunun özü demişken bu noktadaki asıl büyük felaket, karar puanı uygulaması elbette. Tenisin oyunlarda ve puanlarda en az iki farkı esas alan skor sistemi, bu özelliğiyle maçı kazanmak için net bir üstünlüğü şart koşar. Durum berabereyken tek bir puanla oyunun kazananını belirlemekse şans faktörünün sonuca olan etkisini büyük oranda arttıracaktır. Oysaki bu etkiyi en aza indirgeyerek gerçekten hak edenin kazanmasına vesile olmak tüm spor dalların en önemli vazifesi olmalıdır.

 Bu eleştirileri yaptığımız zaman sıklıkla "gelenekçi" olmakla suçlanıyoruz. Alttan alta bize geri kafalı diyenlerin asıl gayesi ise "yenilik" kisvesi altında oyunun rantabilitesini büyütmek. Fakat bu zavallılar, tenisi tenis olmaktan çıkardıklarında kendi ayaklarına kurşun sıkacaklarının farkında bile değiller.

 Merak etmeyin, bu çılgınlıkların sporcular ve antrenörler nezdinde kabul görmesinin mümkünatı yok. Ama farz edelim ki kabul görsün, siz geleneksel tenis izleyicisinin bu oyuna artık rağbet göstereceğini mi sanıyorsunuz?

Hiç yorum yok: