Görece daha mütevazı kariyerlere sahip olan tenisçiler kazançlarını maksimize edebilmek adına çeşitli yollara başvuruyor. Bunlardan biri de çiftler kategorisinde yarışmak. Tekler kariyerlerine yoğunlaşan elit tenisçilerin genellikle rağbet göstermedikleri çiftler turnuvaları alt sıralardaki oyuncuların ceplerine az da olsa para girmesini sağlıyor. Ne var ki son dönemde bu fırsatı da budayan bir girişime tanıklık ettik.
Sezonun son Grand Slam'i olan Amerika Açık, bu yılki karışık çiftler turnuvasında birtakım düzenlemelere gitti. Normalden bir hafta öne çekilen turnuvada takım sayısı 32'den 16'ya düşürülürken şampiyon takıma verilecek para ödülü beş katına çıkarıldı. Tüm bu yenilikler, karışık çiftler turnuvasına tenisin yıldızlarını çekmeye yönelikti ve en nihayetinde amaç hasıl oldu.
Novak Djokovic, Iga Swiatek ve Carlos Alcaraz gibi yıldızların akın ettiği karışık çiftler turnuvasında pek çok gerçek çift oyuncusu kendisine yer bulamadı. Öyle ki turnuvayı üst üste ikinci kez şampiyonlukla tamamlayan Sara Errani-Andrea Vavassori çifti ancak wild card ile ana tabloya girebildi. Errani, ödül seremonisinde yaptığı konuşmada şampiyonluğu turnuvaya katılamayan çift oyuncularına armağan ettiğini söyleyerek yeni formattan duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdi.
Errani, gösterdiği tepkide sonuna kadar haklı. Çünkü Amerika Açık organizatörleri, hem çiftler tenisinin içini boşaltan hem de tenisteki gelir adaletsizliğini derinleştiren bir uygulamaya imza attı. Son tahlilde dünya, reytingi yüksek süperstarlar ve bunları daha çok izlemek isteyen tenisseverlerin etrafında dönmüyor. Madalyonun öteki yüzünde tenisten ekmek yemeye çalışan yüzlerce oyuncu daha bulunuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder