2010 Fransa Açık'ı kazanarak 30 yaşında kariyerinin ilk Grand Slam kupasını kaldıran Francesca Schiavone'nin teklerde yalnızca beş kupa kaldırabildiğini biliyor muydunuz? Peki ya uzak kıtanın prensesi Samantha Stosur'a ne demeli? 2011 Amerika Açık'ta mutlu sona ulaşan Avustralyalıda ise bu sayı sadece üç.
Bir tarafta kendilerinden hiç beklenmediği hâlde Grand Slam kazanan isimler dururken diğer tarafta bu şerefe nail olamayan çok büyük kariyerler mevcut. İşte Grand Slam'lerde bir türlü muradına eremeyen en değerli beş tenisçi:
1) Nikolay Davydenko (21 ATP Turu şampiyonluğu): Grand Slam'ler dışındaki her seviyede şampiyonluğu bulunan Davydenko'nun müzesinde biri ATP Turu Finalleri, üçü de Masters Serisi olmak üzere toplamda 21 kupa bulunuyor. Rus tenisçi, majör turnuvalarda ise dört kez yarı finale yükselmesine rağmen bunların hiçbirinden final çıkaramadı. Üç kez Roger Federer'e takılan Kolya, 2005 Roland Garros yarı finalinde de setlerde 2-1 önde olduğu maçı Mariano Puerta'ya kaybetti. Deneyimli raketin bir diğer önemli özelliği ise Rafael Nadal'a karşı pozitif maç kaydına sahip ender isimlerden biri olması.
2) Caroline Wozniacki (20 WTA Turu şampiyonluğu): Beğenin ya da beğenmeyin, istatistikler genç Danimarkalıyı bu listeye rahatlıkla dahil edebileceğimizi söylüyor. Grand Slam ve WTA Championships seviyesindeki en iyi derecesi final olan Wozniacki, diğer tüm kategorilerde ise kupa kaldırmayı başardı. 2009 yılında yükseldiği Amerika Açık finaliyle tenis dünyasına adını duyuran Caro, daha sonrasında tam 67 hafta boyunca 1 numaralı koltuğun sefasını sürdü. Son derece defansif bir oyun tarzına sahip olan güzel raket, Grand Slam kazanamadan 1 numaraya yükselmesinden ötürü Jelena Jankovic ve Dinara Safina gibi eleştirileri oklarının hedefi oldu.
3) David Ferrer (18 ATP Turu şampiyonluğu): Büyük Dörtlü'nün gölgesinde kalmış olsa da uzun yıllardır üst seviyede tenis oynamayı sürdüren David Ferrer, erkekler tenisinde istikrar dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri. Kariyer rekoru dördüncülük olan İspanyol raket, Grand Slam turnuvalarında ise dört kez son dört raket arasına kaldı. Mücadeleci ve savaşçı kimliğiyle ön plana çıkan "Gölge Adam", bu yıl Paris Masters'ı kazanarak bu seviyedeki ilk kupasını kaldırdı.
4) Elena Dementieva (16 WTA Turu şampiyonluğu): Gerek tenisçiliği gerekse de mütevazı kişiliğiyle taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan Elena Dementieva, Olimpiyat altını dahil her türlü başarıyı elde ettiği kariyerinde bir tek Grand Slam kazanamadı. Kortlarda Rus rüzgarının esmeye başladığı 2004 yılında Roland Garros'ta finale yükselen fakat vatandaşı Anastasia Myskina önünde ağır bir mağlubiyet alan Elena, aynı sezonun Amerika Açık finalinde de Svetlana Kuznetsova'ya boyun eğmekten kurtulamamıştı.
5) David Nalbandian (11 ATP Turu şampiyonluğu): 2002'de oynadığı Wimbledon finaliyle adını duyuran David Nalbandian, o maçı Lleyton Hewitt karşısında tarumar olarak kaybettiyse de sonrasında pek çok önemli başarıya imza attı. Özellikle backhand kanadındaki etkinliğiyle bir dönem Federer-Nadal ikilisinin de başını ağrıtan Nalby, kariyerinin en önemli zaferini 2005 yılında ATP Turu Finalleri'ni kazanarak elde etti. Dünya klasmanında 3 numaraya kadar yükselen Arjantinli, dört Grand Slam'de de yarı final görmeyi başaran ender oyunculardan biri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder