4 Kasım 2012

Grand Slam Bahtsızları


 2010 Fransa Açık'ı kazanarak 30 yaşında kariyerinin ilk Grand Slam kupasını kaldıran Francesca Schiavone'nin teklerde yalnızca beş birincilik elde edebildiğini biliyor muydunuz? Peki ya uzak kıtanın prensesi Samantha Stosur'a ne demeli? 2011 Amerika Açık'ta mutlu sona ulaşan Avustralyalıda ise bu sayı sadece üç. Bir tarafta kendilerinden hiç beklenmediği hâlde Grand Slam kazanan bu isimler dururken diğer tarafta ise buna muvaffak olamayan çok büyük kariyerler mevcut. İşte Grand Slam'lerde bir türlü muradına eremeyen en değerli beş tenisçi:

 1) Nikolay Davydenko (21 ATP Turu şampiyonluğu): Grand Slam'ler dışındaki her seviyede şampiyonluğu bulunan Davydenko'nun başarı mazisinde biri ATP Turu Finalleri, üçü de Masters Serisi olmak üzere toplamda 21 tekler birinciliği var. Rus tenisçi, majör turnuvalarda ise dört kez yarı finale yükselmesine rağmen bunların üçünde Roger Federer'e takıldı. 2005 Roland Garros yarı finalinde de setlerde 2-1 önde olduğu maçı Mariano Puerta'ya kaybeden Kolya, Rafael Nadal'a karşı pozitif maç kaydına sahip ender isimlerden biri olarak göze çarpıyor.

 2) Caroline Wozniacki (20 WTA Turu şampiyonluğu): Beğenin ya da beğenmeyin, istatistikler genç Danimarkalıyı bu listeye rahatlıkla dahil edebileceğimizi söylüyor. Grand Slam ve WTA Championships seviyesindeki en iyi derecesi final olan Wozniacki, diğer tüm kategorilerde ise kupa kaldırmayı başardı. 2009 yılında yükseldiği Amerika Açık finaliyle tenis dünyasına adını duyuran Caro, daha sonrasında tam 67 hafta boyunca 1 numaralı koltuğun sefasını sürdü. Aşırı defansif oyunuyla Rafael Nadal'ın ilk dönemlerindeki hâline bile rahmet okutan güzel raket, Grand Slam kazanamayan 1 numara etiketi nedeniyle Jelena Jankovic ve Dinara Safina gibi eleştirileri oklarının hedefi oldu.

 3) David Ferrer (18 ATP Turu şampiyonluğu): Büyük Dörtlü'nün gölgesinde kalmasına rağmen uzun yıllardır üst seviyede tenis oynamayı başarabilen David Ferrer, erkekler tenisinde istikrar dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri. Kariyer yükseği dördüncülük olan İspanyol raket, Grand Slam turnuvalarında ise dört kez son dört raket arasına kaldı. Mücadeleci ve savaşçı kimliğiyle ön plana çıkan "Gölge Adam", bu yıl Paris Masters'ı kazanarak bu seviyedeki ilk kupasını kaldırdı.

 4) Elena Dementieva (16 WTA Turu şampiyonluğu): Gerek tenisçiliği gerekse de mütevazı kişiliğiyle taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan Dementieva, Olimpiyat altını dahil her türlü başarıyı elde ettiği kariyerinde bir tek Grand Slam kazanamadı. Kortlardaki Rus rüzgarının esmeye başladığı 2004 yılında Roland Garros'ta finale yükselen fakat vatandaşı Anastasia Myskina önünde ağır bir mağlubiyet alan Elena, aynı sezonun Amerika Açık finalinde de Svetlana Kuznetsova'ya boyun eğmekten kurtulamadı. 

 5) David Nalbandian (11 ATP Turu şampiyonluğu): İlk olarak 2002'de oynadığı Wimbledon finaliyle adını duyuran Nalbandian, o maçı Lleyton Hewitt karşısında tarumar olarak kaybettiyse de sonrasında pek çok önemli başarıya imza attı. Özellikle backhand kanadındaki etkinliğiyle bir dönem Federer-Nadal ikilisinin de başını ağrıtan Nalby, kariyerinin en önemli zaferini 2005 yılında Şanghay'daki ATP Turu Finalleri'ni kazanarak elde etti. Dünya klasmanında 3 numaraya kadar yükselen Arjantinli, dört Grand Slam'de de
 yarı final görmeyi başaran ender oyunculardan biri.

Hiç yorum yok: