Marsel İlhan, Çağla Büyükakçay, Pemra Özgen, İpek Soylu ve adını sayamadığım diğer birçok tenisçi...
Bunların hepsi el üstünde tutulması gereken oyuncular. Ancak açıp bakın
sosyal medyaya, takdir görecekleri yerde abuk sabuk geyiklere malzeme
konusu oluyorlar. Goygoycular bir yana, bir de tenisle ciddi şekilde ilgilendiği hâlde bu sporcuların yaptıklarını
küçümseyenler var ki asıl vahim olan onlar. Zira hayal dünyasında
yaşıyorlar. İstiyorlar ki bizimkiler de o her hafta ağızları sulanarak
izledikleri süperstarlar gibi olsun. Oysa milli raketlerimizin bu ülke şartlarında yaptıkları şey zaten Don Kişotluğun dik
alasıdır.
Meyve veren
ağacı taşlayanları şimdilik bir kenara bırakalım ve bizimkilerin Amerika Açık'taki şansları üzerine kafa yoralım.
Blaz Kavcic Tecrübeli
Girişte sözünü ettiğimiz
alaycı tavırlara en çok muhatap olan Marsel'in elemelerdeki ilk tur rakibi ATP 125 numarası Blaz
Kavcic. İki tenisçi daha önce yalnızca bir kez karşılaşmışlar ve o
mücadeleyi temsilcimiz kazanmış. Lakin aradan geçen zamanda köprünün
altından çok su aktı. Zira Marsel 2011'den itibaren büyük bir düşüşe geçerken Sloven rakibi son 15 Grand Slam'in 14'ünde ana tabloda boy göstermiş. Bu
istatistik de eşleşmenin favorisinin kim olduğunu apaçık gözler önüne
seriyor. Fakat şu var ki Marsel, bu turu bir şekilde geçerse ana tablo kapısını da sonuna dek açacak. Zira daha sonraki turlarda karşılaşacağı rakipler Kavcic'ten
daha üst düzey değil.
Pemra'ya Zorlu Rakip
Son dönemlerin
çıkıştaki ismi Pemra'yı ise ilk turda Alla Kudryavtseva bekliyor.
Rus tenisçinin 2008 Wimbledon'da dördüncü turu görmüşlüğü, hatta aynı
turnuvada Maria Sharapova'yı set vermeden yenmişliği var. Kuşkusuz milli
raketin şu anki seviyesine göre çok üst düzey bir rakip Kudryavtseva. İşin kötüsü şu ki bu tur geçilse bile sonrasındaki olası rakipler de
bir hayli çetin ceviz. Tabii bu durum, Pemra'nın seri başı olmamasından
kaynaklanıyor. Hâl böyleyken temsilcimizden şu şartlarda ana tablo
beklemek iyimserlik olur. Yine de söz konusu isim WTA turnuvalarında ana
tablo galibiyeti elde eden ilk ve tek Türk tenisçi olan Pemra ise ümitsizliğe kapılmak doğru olmaz. Bu arada
bilmeyenler için belirtelim, Pemra o galibiyeti 2009 İstanbul Cup'ın ilk
turunda almıştı. Sonrasındaysa biz bu organizasyondan Championships
uğruna feragat ettik. Akıbeti ne olacak bilmiyorum ama Türk tenisçilerin
gelişebilmeleri için bu tip turnuvalar şart.
En İyi Kura Çağla'nınki
Bana göre
temsilcilerimiz arasında ana tablo şansı en fazla olanı Çağla. Ülkemizin kadınlardaki 1
numarası, sıralamada sürekli yükselerek geliştirdiği Türkiye
rekorlarının semeresini elemelerde seri başı olarak aldı. Hem ilk turdaki
rakibinin de hem de ikinci turdaki muhtemel rakiplerinin sıralamaları kendisinden daha düşük. Ancak son eleme turunda karşısına dikilmesi olası olan
Teliana Pereira için aynı şeyi söylemek zor. Bu yıl ilk 100'e giren Brezilyalı raket,
elemelerde dört numaralı seri başı konumunda.