10 Haziran 2014

Roland Garros Artık Onun Turnuvasıdır

  
 "Önceden biri bana Roland Garros'u diğer Grand Slam'lerden daha çok kazanacağımı söyleseydi ona sarhoş olduğunu söylerdim." diyordu Maria Sharapova şampiyonluk sonrası düzenlediği basın toplantısında. Aslında bu ifadesiyle başarı için sadece sahip olunan vasıfların değil, içinde bulunulan şartların da önemli olduğunu ortaya koyuyordu.

 Sharapova, 2008'de yaşadığı omuz sakatlığına kadarki dönemde güçlü servis ve vuruşlarla donatılmış agresif oyunuyla tam bir hızlı zemin oyuncusuydu ve toprak korttan hiç ama hiç hazzetmiyordu. Ancak Mayıs 2009'da kortlara geri döndüğünde ise şartlar önemli ölçüde değişmişti. 

 Rus tenisçinin eski çabukluğunu kaybetmesinden ötürü oluşan savunması zafiyeti sert ve çimde büyük bir dezavantaja dönüşüyordu. Buna karşılık topun yerden sektikten sonra hız kaybettiği toprak zeminse kendisine artık ilaç gibi geliyordu. O da bunun farkına varmış olacak ki toprak kortta kendisini buz üstündeki inek gibi görmekten vazgeçti. Nitekim 19 tekler birinciliği elde ettiği kariyerinin ilk döneminde yalnızca bir toprak kort turnuvası kazanabilen Maria, ikinci baharında ise kaldırdığı 13 kupanın 10'una bu zeminde ulaştı.

 Masha'nın sakatlık öncesinde daha kudretli bir tenisçi olduğuna şüphe yok. Ancak oyun seviyesindeki düşüşe rağmen eskiye oranla daha istikrarlı bir grafik çizdiğini de belirtmek lazım. Toprak sezonu öncesi kaleme aldığım yazıda kendisinin koruması gereken puanlardan ötürü ilk 10'un bile dışına çıkabileceğini belirtmiştim. Ancak o, düşmek şöyle dursun, 5 numaraya kadar yükseldi. 

 Son tahlilde bir zamanlar hiç sevmediği Fransa Açık, bundan böyle Rus güzelinin turnuvasıdır. Paris'te son üç senenin tamamında final görüp iki kere de mutlu sona ulaşması bunun en büyük kanıtıdır.