18 Ağustos 2020

Yürüyemeyen Sampras Nasıl Şampiyon Oldu?

 

 Pete Sampras, Wimbledon ikinci turunda Karol Kucera ile ilk iki seti paylaştıktan sonra üçüncü sette 5-2 öndeydi. Efsane, arka bahçesinde sıradan bir galibiyete doğru gidiyordu. Zaten aksi beklenebilir miydi? Öyle ya son yedi yılın altısında ananaslı kupayı müzesine götürmüştü Birleşik Amerikalı. Ancak tam da bu anda hiç hesapta olmayan bir şey yaşandı. Uzun bir sağlık molası kullandı Sampras. Maçı sürprize izin vermeden kazandı ama karşılaşma sonrası soluğu doktorunun yanında aldı.

 Yürümekte bile güçlük çeken efsaneye acı haber "Dizini daha fazla hırpalamamalısın." sözleriyle veriliyordu. Fakat o turnuvaya Roy Emerson'ın 12 Grand Slamlik rekorunu kırma parolasıyla gelen Sampras için çekilmek gibi bir ihtimal söz konusu değildi. Formül hemen bulundu. Pistol Pete'e her maç öncesi ağrı kesici iğne vurulması kararlaştırıldı.

 Sampras, o yıl Wimbledon'da maçlardan arta kalan zamanlarını kendi kiraladıkları evde televizyonda dizi seyrederek geçiriyordu. Ayağa yalnızca tuvalete gitmek için kalkıyordu. Finale kadar hiçbir karşılaşmaya antrenman yapmadan çıktı. Ne var ki şampiyonluk maçında kendisini o turnuvada daha önce karşılaştığı oyuncuların hiçbirine benzemeyen birisi bekliyordu.

 1998 ve 1999'un Amerika Açık şampiyonu Patrick Rafter, dönemin geçer akçesi olan servis-vole stilini en iyi uygulayan raketlerden biriydi. Hatta file önünde Sampras'tan daha iyi dokunuşlara sahip olduğunu söylemek yanlış olmazdı. Bunun farkında olan Sampras, dev randevudan önce "Gidip biraz topa vuracağım." diyerek korta doğru yol aldı ama nafile. 10-15 dakika sonra ağrıdan öldüğünü söylerek raketi bırakıyordu.

 Wimbledon merkez kortundaki büyük gün de Sampras için çok kötü başlıyordu. Daha üstün olduğu açılış setini tie-break'te yaptığı çift hatayla kaptırdı. İkinci setin tie-break'inde de 4-1 geriye düşen dünya 1 numarası, bir çuval inciri berbat etmek üzereyken üst üste beş puan alıp set puanını yakaladıktan sonra müthiş bir duygu patlaması yaşıyor ve mücadeleye dengeyi getiriyordu.

 Maçta rakibinin servisini ilk kez 10'uncu şansında kırmayı başarabilen (Bir yerden tanıdık geldi mi?) Sampras, daha sonrasında arkasına bakmıyor ve yerel saatle 20.57'de tarihin en büyük oyuncusu olarak kayıtlara geçiyordu. Şampiyonluk puanının ardındansa kendisini bekleyen büyük bir sürprizle karşılaşacaktı 13 Grand Slam şampiyonu.

 Türkiye ve dünyadaki pek çok tenisçi ebeveyninin aksine kendini öne çıkarmaktan zinhar hoşlanmayan ve bu yüzden de o güne kadar oğullarının hiçbir maçına gelmeyen Sampras ailesi, müstakbel gelinleri Bridgette Wilson'ın daveti üzerine apar topar Londra'ya uçarken tek bir şart koşmuştu: "Pete'i asla meşgul etmeyeceğiz ve kesinlikle oyuncu locasında oturmayacağız."

 Filedeki tokalaşmadan sonra "Ailem nerede?" diye soran Sampras'a yolu gösteren kişiyse antrenörü Paul Annacone oldu. Anne ve babasıyla kucaklaştıktan sonra yedinci Wimbledon kupasını havaya kaldıran efsane, kutlama partisinden sonra soluğu 10 gün boyunca oturmaktan başka bir şey yapmadığı kiralık dairede aldı. Kravatını gevşetip ayakkabılarını da fırlatan Sampras, üstündeki smokine rağmen uzandığı koltukta bedeninden kalkan yükün verdiği dayanılmaz hafifliğinin tadını çıkarıyordu.

Hiç yorum yok: