Birleşik Amerikalı eski tenisçi Andre Agassi, kariyerinin bir döneminde uyuşturucu kullandığını ve yetkililere yalan söyleyerek ceza almaktan kurtulduğunu 2009 yılında yayımlanan Open adlı otobiyografisinde itiraf etmişti. Vaktiyle kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu itiraflardan doğru sonuçlar çıkarabilmek için Agassi'nin kendi kitabındaki anlatımının iyi irdelenmesi gerekiyor.
Agassi, uyuşturucuyla kariyerinde dibi gördüğü 1997 yılında tanışıyor. O yılın şubat ayında San Jose'de katıldığı ve yarı finalde elendiği turnuvanın hemen ardından Las Vegas'taki bekar evine geri dönen Agassi, kendisini kötü hissettiği bir sırada asistanının teşvikiyle metamfetamin olarak bilinen maddeyi kullanıyor.
Kitaptaki kronolojiye göre Agassi'nin dopingli çıktığı tarih, 1997'nin kasım ya da aralık ayına tekabül ediyor. Zira kahramanımız, pozitif test sonucunu ekim ayının sonunda Stuttgart'ta oynadığı turnuvadan birkaç hafta sonra öğrendiğini belirtiyor. Metamfetamini ilk kez şubat ayında kullandığını göz önünde bulundurursak Birleşik Amerikalı yıldızın söz konusu maddeyle olan ilişkisinin yaklaşık bir yıl sürdüğü sonucuna ulaşıyoruz. Nitekim kendisi de konuyla ilgili verdiği muhtelif röportajlarda metamfetamini bir yıl boyunca periyodik olarak kullandığını söylüyor.
Pozitif test sonucu, Agassi'ye bir ATP yetkilisinden gelen telefonla tebliğ ediliyor. Kendisine idrarında eser miktarda metamfetamine rastlandığı, bu maddenin vücuduna nasıl girdiğini bir mektupla anlatması gerektiği ve eğer maddeyi bilerek kullandıysa disipline sevk edileceği bildiriliyor. Ayrıca metamfetaminin eğlence amaçlı uyuşturucular listesine girdiği ve üç aylık bir cezasının olduğu söyleniyor.
Agassi, ATP'ye gönderdiği savunmasında metamfetaminin vücuduna uyuşturucu bağımlısı bir arkadaşının hazırladığı sodalardan yanlışlıkla içmesi sonucunda girdiğini yazıyor. Yetkililerden anlayış ve hoşgörü beklediğini belirten Birleşik Amerikalı, daha sonrasında ise konuyu avukatlarına havale ediyor. En nihayetinde kendisinin yalan beyanları bir şekilde kabul görüyor ve dosya kapanıyor.
Hiç şüphesiz ki Agassi'nin itirafları büyük bir skandalı gözler önüne seriyor. Kendisinin geçmişte uyuşturucu kullanması ve doping cezasından kaçınmak için yalana başvurması hayranları için büyük birer hayal kırıklığı. Yine de bu durumun efsanevi raketin başarılarını şaibeli hâle getirdiğini söylemek pek doğru değil. Çünkü Agassi, metamfetamin kullandığı dönemde zaten dibe vuruyor ve sadece bir Challenger şampiyonluğu kazanabiliyor. Ayrıca o vakitler alması gereken üç aylık men cezasının daha sonra yapacağı ihtişamlı geri dönüşü engelleme ihtimali çok düşük.
Madalyonun diğer yüzündeyse bir doping vakasının ATP tarafından hasıraltı edilişini görüyoruz. Bir yıl boyunca uyuşturucu kullanan bir tenisçinin sadece bir kez radara takılması da dopingle mücadelenin bir zamanlar ne kadar gevşek bir şekilde yürütüldüğünü gösteriyor. Hâl böyleyken Agassi'nin itiraflarının kendisinden çok tenisin itibarına zarar verdiği söylenebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder