11 Mayıs 2015

Marsel Bu Sefer Kalıcı Gibi


 Bu sezon sergilediği başarılı grafikle birkaç yıldır kendisini yerden yere vuranları utandırmayı başardı Marsel İlhan. İlk 100'e ilk girişinin ardından tam manasıyla serbest düşüşe geçen milli tenisçi, bu dönemde sosyal medyadaki ergenlerin bir numaralı alay malzemesi olmuştu. Fakat şimdi bütün bu yazılanlardan hicap duyma vakti. Zira Marsel eski yerine çok daha güçlü bir şekilde döndü.

 Marsel ilk 100'e girerek Türk tenisinde çığır açan bir başarıya imza attığında yıl 2010'du. Aradan geçen beş sene ise kendisi açısından bir hayli çalkantılıydı. 2011'in başlarında aldığı şanssız ve moral bozucu mağlubiyetlerle gardı düşen tenisçimiz, ertesi yıl ani bir kararla Can Üner'le yollarını ayırıp Erhan Oral'la çalışmaya başladı ve uzunca bir süre de iflah olamadı.

 Sayın Oral'ı kişisel olarak tanımıyorum. Dolayısıyla kendisinin nasıl bir çalıştırıcı olduğu konusunda yorum yapacak konumda değilim. Ancak hem Pemra Özgen hem de Marsel'in Oral'dan ayrıldıktan sonra çıkışa geçmiş olmaları kendisinin antrenörlüğüyle ilgili pek olumlu bir intiba uyandırmıyor. Bundan hareketle Marsel'in yaşadığı düşüşte onun da ciddi bir payı olabileceğini düşünüyorum.

 İlk 100'e girmek tabii ki çok büyük bir başarı. Ancak orada tutunabilmek de en az oraya girmek kadar zor. Erhan Oral'la çalıştığı dönemde deyim yerindeyse dibi gören Marsel ise yeniden ulaştığı bu noktada artık kalıcı gibi görünüyor. Milli raket dünya 13 numarasını devirdiği bu sezonda Stanislas Wawrinka ve Novak Djokovic gibi iki büyük oyuncunun ardından şimdi de Rafael Nadal'la oynamaya hak kazanarak hem kişisel kariyeri hem de Türk tenisi açısından devasa öneme sahip başarılara imza attı.

 Son tahlilde artık Türkiye'nin de gerçek manada bir ilk 100 tenisçisine sahip olduğunu söyleyebiliriz. Grand Slam ve Masters turnuvaları gibi büyük organizasyonlarda bizden de bir ismin ana tabloda yer alıyor olması tatlı bir heyecan ve büyük bir keyif. Bize bu keyfi yaşatan Marsel'e ne kadar teşekkür etsek az. Yolu açık olsun, yürüyedursun Marsel'imiz.

Hiç yorum yok: