18 Ocak 2017

Nick Kyrgios Ya Da Tenisin Deccalı


 Yakın zamana kadar erkek tenisinde yeteneğe ihanet dendiğinde akla gelen ilk isim Ernests Gulbis'ti. Şimdilerdeyse onun yerini Rober Hatemo'yu andıran kılığıyla kortlarda arz-ı endam eden Nick Kyrgios almışa benziyor. Bu başıbozuk adam, başta Rod Laver ve Margaret Court olmak üzere dünya tenisine pek çok efsane kazandırmış Avustralya'nın bu spordaki yüz karası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

 Kahramanımızın Montreal Masters'ta oynadığı bir maç sırasında rakibi Stanislas Wawrinka'ya sevgilisi Donna Vekic üzerinden cinsel içerikli göndermede bulunmasının üstünden sadece bir buçuk yıl geçti. Ne var ki tenis kamuoyu, böylesine pislik bir davranışı çabuk unutmuşa benziyor. O günden beri sebep olduğu rezaletlerin sayısı bini aşan Kyrgios hakkında kime mikrofon uzatılsa söylenen şey aynı: "Çok yetenekli bir oyuncu." Hasbelkader yöneltilen sert eleştirilere ise Kyrgios, gerek basın önünde gerekse de sosyal medya üzerinden saygısızca cevaplar veriyor.

 Davranışları bozuk diye elbette kendisini asacak değiliz ama beyefendinin vurdumduymazlığı da kabul edilebilecek gibi değil. Daha birkaç ay evvel Şanghay Masters'ta maçı alenen rakibine verdiği için kortlardan bir süre men edilen tenisin kötü çocuğu, hatasından ders almamış olacak ki bugün de Andreas Seppi önünde son üç sette aynı lakaytlıkları sergiledi. Setlerde 2-0 öne geçtiği mücadeleyi maç puanı kaçırarak kaybetmesi de ilahi adaletin tecellisi oldu.
 

 Konu yozlaşmadan açılmışken bu alanda kendisiyle yarışan Avustralya Açık seyircisinden de bahsetmemek olmaz. Bugün hayatımda ilk defa vurduğu top fileye çarpıp sayı oldu diye yuhalanan bir tenisçi gördüm. Bir zamanlar yalnızca Fransa Açık tribünleriyle sınırlı olan bu taşkınlıkların sonunun nereye varacağını çok merak ediyorum doğrusu. Dünya tenisinin gidişatı hiç hayra alamet değil. 

Hiç yorum yok: