8 Mart 2019

ITF'nin Yeni Düzeni: Altta Kalanın Canı Çıksın!


 Uluslararası Tenis Federasyonu ITF, bu yıl itibarı ile kendi bünyesindeki profesyonel turnuvalarla ilgili birtakım değişikliklere gitti. Hatırlatmak gerekirse ITF erkekler turunda 15 bin ve 25 bin dolarlık, kadınlar turunda ise 15 bin, 25 bin, 60 bin, 80 bin ve 100 bin dolarlık turnuvalar oynanıyor. Yeni kurallarla birlikte kadınlar turundaki 15 binlik turnuvalar artık WTA puanı vermezken daha yüksek para ödüllü organizasyonların puan değerlerine dokunulmadı. Ancak turnuva yelpazesinin çok daha dar olduğu erkekler kanadındaki düzenlemeler, aşağı yukarı 1400 tenisçinin ATP sıralamasını kaybetmesiyle sonuçlandı!

 Bu büyük mağduriyetin nedeni ise ITF'in 15 bin dolarlık turnuvalarda verdiği ATP puanlarını tamamen kaldırıp 25 binliklerde de sadece yarı finaller ve sonrasını kapsayacak şekilde son derece cüzi puanlar dağıtmaya başlaması. Geçtiğimiz yıl 15 bin dolar ödüllü bir turnuvada şampiyon olan bir oyuncu 18 ATP puanını cebine koyarken bu yıl aynı başarının puan değeri sıfır. 25 bin serisinde ise konaklama imkanı bulunan turnuvaların şampiyonu 35, bulunmayanlarınki de 27 ATP puanı alıyordu. Yeni düzenlemeyle beraber bu puanlar, sırasıyla 5 ve 3'e indi. Üstelik önümüzdeki yıldan itibaren bunlar da kaldırılacak ve ITF turnuvaları oynayarak ATP puanı kazanmak tarihe karışacak.

 Peki ITF ile ATP arasındaki geçiş yeni sistemde nasıl sağlanıyor diye sorarsanız bunun için de müthiş(!) bir icadı var dünya tenisini yöneten kurumun. Patronajı altındaki turnuvalarda ATP puanı vermeyi tamamen kesme kararı alan ITF, bunun yerine
"ITF dünya sıralaması" adında yepyeni bir klasman peyda etti. Bu klasmanda üstlerde yer alan tenisçiler, ATP Challenger turnuvalarına ana tablodan ya da elemelerden katılma şansı yakalıyor. Yeri gelmişken Challenger turnuvalarındaki eleme tablosu kontenjanının da bu sene 32'den 4'e düşürüldüğünü hatırlatalım.

 Sizleri sayılara boğarak anlatmaya çalıştığım yeni sistemin özü şu: ATP Turu'nda barınabilecek kapasiteye sahip olmayan bir tenisçi, bundan böyle kariyerini ITF turnuvalarına hapsolmuş bir şekilde sürdürecek ve belki de ömrü boyunca hiç ATP klasmanına giremeyecek. ITF, bu düzenlemesiyle belli bir seviyenin altındaki oyuncuların ATP turnuvalarındaki pastadan pay almasını neredeyse imkansız hâle getiriyor. Yani altta kalanın canı çıkarılarak profesyonel turda geçim sıkıntısı yaşayan oyuncu sayısı minimize edilmek isteniyor.

 Öte yandan bu sistemden en az oyuncular kadar Türk tenisini yönetenler(!) de muzdarip olacaktır. Zira şu an ATP klasmanında yalnızca 3 tenisçimiz var. Yarın bu sayı sıfıra düşerse bunun hesabını yukarıya vermek kolay olmayabilir.

Hiç yorum yok: