4 Ocak 2022

Minareyi Çalan Kılıfını Hazırlar

 Haftalardır cevabı aranan soru bugün nihayet yanıt buldu ve Novak Djokovic tıbbi muafiyetle Avustralya Açık'ta yarışacağını duyurdu. Bu kararın bize söylediği şu: Pandeminin henüz ilk aylarında aşı olmayacağını açıklayan Sırp tenisçinin meğer aşılanması sakıncalıymış. Bak sen şu Allah'ın işine! Madem böyle bir engel vardı, kahramanımız neden şimdiye kadar bunu dillendirmedi de tenis alemini merakta bıraktı?

 Turnuvaya ev sahipliği yapan Victoria eyaleti, tıbbi muafiyet için aşağıdaki beş şarttan en az birinin sağlanmasını talep ediyor:

 1-Son üç ay içinde inflamatuar kalp hastalığı geçirmiş olmak
 2-Ciddi akut hastalık
 3-Son altı ay içinde koronavirüs testinin pozitif çıkması
 4-Bir önceki aşı dozuna bağlı ciddi fiziksel rahatsızlık
 5-Aşı esnasında kendisi ve etraftakiler için risk içermek

 İlk durumdaki bir kişinin profesyonel spora devam etmesi mümkün değil. Öte yandan Djokovic, son altı ay içinde koronavirüse yakalanmadı ve aşı da olmadı. Dolayısıyla üçüncü ve dördüncü seçenekler de eleniyor. Bu durumda dünya 1 numarasının esrarengiz bir akut rahatsızlığı ya da zihinsel bir problemi olması gerekiyor. Ben de dahil pek çok kişi ise kendisinin yukarıdaki şartlardan herhangi birini sağladığına inanmıyor.

 Zurnanın zırt dediği yer ise Djokovic'in hangi nedenle aşıdan muaf tutulduğunu kendisi açıklamadıkça asla bilemeyecek oluşumuz. Halbuki bir turnuvaya aşı zorunluluğu getiriyorsanız tanıdığınız muafiyetlerin gerekçesini de şeffaflık ilkesi gereği kamuoyuyla paylaşmalısınız. Adaletin söz konusu olduğu bir noktada kişisel verilerin gizliliği bahanesine sarılamazsınız. Aksi hâlde sisteminiz her türlü suistimale açık demektir.

 Bu vesileyle spor kapitalizminin mide bulandırıcı uygulamalarından birine daha tanıklık ettik. Saflık bizde ki Grand Slam gibi rant cennetlerinden alavere dalaveresiz işler bekliyoruz. Daha çok bekleriz. 

1 yorum:

Muzaffer Kuzu dedi ki...

Tebrik ediyorum güzel tespitler...