22 Temmuz 2015

Alkışlar Yerli Sharapova'ya!


 Aslında uzun bir süredir merak ediyordum İpek Soylu'nun nasıl bir oyun stiline sahip olduğunu ama gelin görün ki kendisini hiç izleme fırsatı bulamamıştım. Dün Tatishvili'yi yendiği maçta ilk kez seyrettim İpek'i ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki kendisi bugüne kadar gördüğüm en iyi Türk tenisçi.

 Allah vergisi güzelliğinden mütevellit kendisine sıklıkla "Yerli Sharapova" yakıştırması yapılıyor. Bana kalırsa da sadece güzelliği değil, oyun tarzıyla da bu yakıştırmayı sonuna kadar hak ediyor İpek Soylu. Öyle ki son derece agresif ve devamlı winner yapmayı düşünen stiliyle Rus yıldızı fazlasıyla andıran bir görüntüsü var kortta milli tenisçimizin.

 İpek'in şu anda en büyük handikapı ise fiziksel yetersizliği gibi görünüyor. Bugün Magdalena Rybarikova'ya oyun dahi alamadan yenilmesinin altında da bu yatıyor. Fiziksel gelişimini tamamlayıp bu seviyedeki turnuvaların temposunu kaldırabilecek düzeye geldiğinde bir başka gururumuz Çağla Büyükakçay'ın koyduğu çıtayı geçecek ve çok daha yukarılara çıkarabilecek kapasitede bir oyuncu bence İpek Soylu.

 İpek'in burada ilk turu geçmesi bize bir gerçeği daha hatırlattı ki o da bu tip turnuvaların bizim gibi ülkeler için ne kadar değerli olduğu. Oyuncularımız ev sahibi kontenjanından faydalanıp ana tabloda yer bularak kendilerinden daha üst seviyedeki isimlerle oynama fırsatını yakalıyor. Bu da tecrübe ve kendilerini geliştirebilmeleri açısından eşsiz bir fırsat. Dünkü gibi galibiyetler de pastanın üstündeki krema oluyor.

 Ülke tenisi adına oldukça önemli olduğunu söylediğimiz bu organizasyonun geleceği ise ne yazık ki pek parlak görünmüyor. Zira ekranlardan da gördüğümüz üzere maçlar boş tribünlere oynanıyor. Tabii ki bu durum seyircilerin kabahati değil. Toplu ulaşımın neredeyse hiç olmadığı dağ başı gibi bir yere kort yapıp fiyatları da bu kadar yükseltirseniz tribünleri doldurmak için yine Roger Federer'i getirmek zorunda kalırsınız.


 Son bir yorumum da turnuva öncesindeki malum gösteri maçını organize edemeyenlerle ilgili olacak. İstanbul gibi pek çok tarihi ve doğal güzellikleri olan bir şehirde her gösteriyi Boğaz Köprüsü'nde yapmaya çalışmak, trafiği iyice keşmekeşe döndürmekten ve burada yaşayan insanlara cehennem azabı çektirmekten başka hiçbir işe yaramıyor. Muhtemelen bundan kaçınmak için maçın yan yola alınması ise ayrı bir rezalet.

Hiç yorum yok: