Orta okul ve lise yıllarında okuduğumuz tarih kitaplarında Osmanlı'nın duraklama döneminde yapılan ıslahatlarda sorunların temeline inilmediği için başarısız olunduğu yazardı. Geçtiğimiz günlerde milli tenisçi Tuna Altuna'nın Sözcü gazetesine verdiği röportajı okuduğumda aynı tespiti yapmaktan kendimi alıkoyamadım.
Altuna, söz konusu röportajda Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a tenis şubesi açmasını önerdiğini fakat kendisinin bu teklifi reddettiğini söylüyor. Tenisçimizin bu teklifi hangi maksatla yaptığını bilmiyorum fakat ülke tenisine futbolun üç büyüklerinin el uzatması gerektiğine inananların sayısı bir hayli fazla. Nitekim daha önce İpek Şenoğlu da Galatasaray'da bir tenis şubesi açılması için girişimlerde bulunmuştu. Peki bu, hangi duaya amin demek? Söz gelimi, Galatasaray, Fenerbahçe ya da Beşiktaş'ın tenise yatırım yapması hangi derde deva olacak?
Bugün sıradan bir Türk çocuğu, bir şekilde tenise merak sarsa bile ortada sosyal devlet olmadığı için bu sporu pratik edemiyor. Hâl böyle olunca gerçek yetenekleri bulmak imkansız hâle geliyor. Maddi açıdan daha şanslı olan çocuklar da kifayetsiz antrenörler ve yöneticiler yüzünden yurt dışındaki akranlarının fersah fersah gerisinde kalıyor. İçlerinden profesyonel olabilenlerin pek çoğu kariyerini ITF ve Challenger turnuvalarında oynayarak geçiriyor. Hasbelkader ATP ve WTA seviyesine çıkabilenlerse Twitter zevzeklerinin alay konusu oluyor.
Bugün sıradan bir Türk çocuğu, bir şekilde tenise merak sarsa bile ortada sosyal devlet olmadığı için bu sporu pratik edemiyor. Hâl böyle olunca gerçek yetenekleri bulmak imkansız hâle geliyor. Maddi açıdan daha şanslı olan çocuklar da kifayetsiz antrenörler ve yöneticiler yüzünden yurt dışındaki akranlarının fersah fersah gerisinde kalıyor. İçlerinden profesyonel olabilenlerin pek çoğu kariyerini ITF ve Challenger turnuvalarında oynayarak geçiriyor. Hasbelkader ATP ve WTA seviyesine çıkabilenlerse Twitter zevzeklerinin alay konusu oluyor.
Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin halkın kullanımına açık ücretsiz kortlar inşa edecek ya da nitelikli antrenör yetiştirecek hâli yok. Bunlar, Türkiye Tenis Federasyonu eliyle devletin yerine getirmesi gereken vazifeler. Dolayısıyla futbol kulüplerinin tenis şubesi açması, Türk tenisinin hiçbir yapısal sorununu çözmez, yalnızca bazı oyuncuların ceplerine para girmesini sağlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder